3 Nisan 2012 Salı
Yaşayamamışlıklardan Yaşayamamışlık Seç de İzleyelim.
Günler günleri kovalıyor, günler günleri aynen tekrarlıyor.Yoruluyorlar.Yaşamaktan değil,yaşayamamaktan yoruluyorlar...demiş Elif Şafak Aşk isimli kitabında.Nasıl derin nasıl içten bir kitaptır ki eski sevgiliye her seferinde geri dönmek gibiydi o kitaba her zor anımda uzanıp fosforladığım cümlelerini tekrar okumak. Bazen insan her şeye yeniden başlayabilsem,sıfırdan tertemiz sayfalar açsam kendime diyor da yine aynı şeyleri yapacağına öyle emin ki,yerinde saymayı tercih ediyor.Ne yaparsa yapsın insan kendinden kaçamıyor işte.Bir gün özeleştiri yapıyorsunuz şunu bunu yapmayacağım diyorsunuz da kaçınız sözünde duruyor.Arkadaş ben şunu bilirim insan neyi yapmak istemiyorsa onu yapıyor hayatında.Ne acı ki yaptığı işten nefret edip,evde eşe dosta dert yanıp her gün aynı masaya oturan da biziz.Hanginiz yeter ya diyip elindeki hale hazır işi bırakıp hayallerinin peşinden koştu?İstisnalar tabi ki var ama kaçınız elindeki son para ile bir yelken alıp denize açıldı ya da kaçınız elinde fotograf makinanızla sözsüz hikayeler yazdınız.Günler günleri aynen tekrarlıyor kısmı burası işte.Bir çoğumuz buna dur demeyecek sonunda günler yaşanmışlıktan değil yaşayamamışlıktan yorulacak.Hayatta yapmak isteyip de yapamadığım ne çok şey var düşünüyorum da.Mesela ben ana okulda dansçı olmak istiyordum olmadı sonra ilkokulda balerin olacaktım bir anda sporcu oldum gitti narin vücut gitti hayaller,orta okulda ergenlik buhranlarında keman çalmak istedim olmadı,lisede avukat olmak istiyordum o da hayal oldu ben de maliyeci olayım dedim hayaller bombok oldu işte.Şimdi şu yazdığım son cümleye bakıyorum da hayatta hiç istediğim kişi olmamışım ki ben.Yazıyı bitireyim istifamı verip sessiz ege kasabalarından birine taşınacağım.Söz!!!Sadece sosyal yaşantıda değil ilişkilerde de pişmanız hep.Hep bir yaşayamamışlık var .Senelerce uzaktan ilişki yürütürsünüz az dön de bir arkana bak ne yaşadınız.Beraber ağladınız mı,beraber ağaçtan meyve topladınız evde reçel yaptınız mı,sen tatile çıktığında çiçeklerine o baktı mı,ya da arabaya atlayıp kafanıza göre 1 hafta orda burada bir yaşam yaşadınız mı.Onu geçtim birini çok tanımak istersin onla olabilir dersin,her gün görürsün de tanıyamazsın.Birini tanırsın da tanıdım sanırsın.Bu sefer oldu bu adamla çok eğleniyorum hem bayan ruhundan da anlıyor dersin de bu sefer de sarışındır sen esmer seversin olmaz!(insan bahane bulmak isteyince buluyor işte)İlişkileri de geçelim aileye gelelim.Senelerdir uzakta yaşıyorsundur.İlk başlarda bu bambaşka bir duygudur da sonraları yalnızlığında boğulursun.Onlar da olsa ne güzel olurdu o yavan kahvaltı.Babam bayılır dağ çileğine,annem olsa ne de güzel yapardı bu yemeği gibi cümleler sarar etrafını.Yemeği yersin de oturur mideye bir kere.Özleniyor işte her şey yanlızken.Onlarla yaşayamamak da yoruyor bazen.Şuan düşünüyorum da onlardan ayrıldığımda daha 18 yaşımdaydım, bir gün evleneceğim başka bir hayatı yaşarken yine onlarsız olacağım.Al sana bir yaşayamamışlık daha.Of o kadar korkuyorum ki daha fazla devam etmeyeceğim yazıya.Daha fazla yaşayamamışlık kaldıramayacak bu bünye.İbret olsun işte size.Bugün söylemesi gerekenleri söylemeyenler, yarın üzülmemelidirler ya da dün söylenmesi gerekenleri söylemeyen bugün üzülmemelidir.Hal bu ki insanı insan yapan yaptığı tercihlerdir;nasıl başladığı değil nasıl bitirdiğidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder